Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun tekrarlayan şekilde durmasıyla karakterize ciddi bir sağlık sorunudur. Solunum durmaları genellikle birkaç saniye ile bir dakika arasında değişir ve saatler boyunca onlarca, hatta yüzlerce kez tekrarlanabilir. Bu durum, uyku kalitesini bozarak hastaların gün içinde aşırı yorgunluk, dikkat eksikliği ve bilişsel sorunlar yaşamasına neden olabilir. Ayrıca uzun vadede kalp damar hastalıkları, hipertansiyon ve metabolik bozukluklara yol açabilir.
Uyku Apnesinin Belirtileri
Uyku apnesi fark edilmesi zor bir rahatsızlık olsa da bazı belirtiler hastalığın tanınmasına yardımcı olabilir:
Yüksek sesle horlama
Uykuda nefesin durması ve boğulma hissi
Gün içinde aşırı uyku hali ve halsizlik
Sabah baş ağrıları
Odaklanma güçlüğü ve unutkanlık
Sinirlilik, depresyon ve anksiyete
Gece sık sık uyanma ve huzursuz uyku
Uyku Apnesinin Nedenleri
Uyku apnesine yol açan birçok faktör bulunmaktadır:
Aşırı kilo ve obezite: Boğazdaki yağ dokusunun artması, solunum yolunu daraltarak apne ataklarını tetikleyebilir.
Genetik yatkınlık: Ailesinde uyku apnesi bulunan bireylerde hastalık riski daha yüksektir.
Bademcik ve geniz eti büyüklüğü: Özellikle çocuklarda uyku apnesine neden olabilir.
Burun tıkanıklığına yol açan nedenler: Başta burun içi kıkırdak ve kemik eğriliği (septum deviasyonu) olmak üzere, alt konka büyümesi, nazal polip, burun içi kütleler gibi burun solunumunu olumsuz etkileyen tüm durumlar apne sebepleri arasında yer alır.
Çene ve yüz anatomik yapılarındaki sorunlar: Küçük çene yapısı, dar üst solunum yolu ve burun tıkanıklığına yol açarak apneye zemin hazırlayabilir.
Sigara ve alkol kullanımı: Solunum yollarında tahriş ve ödeme neden olarak apne şiddetini artırabilir.
Uyku pozisyonu: Sırt üstü yatmak, dilin geriye doğru kaymasına ve hava yolunun tıkanmasına yol açabilir.
Uyku Apnesinin Tehlikeleri
Uyku apnesi tedavi edilmediğinde ciddi sağlık problemlerine neden olabilir:
Hipertansiyon ve kalp hastalıkları: Uyku apnesi, yüksek tansiyon ve kalp ritm bozukluğu riskini artırarak kalp krizine yol açabilir.
Felç (inme): Kan oksijen seviyelerinin düşmesi beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyerek inme riskini artırabilir.
Tip 2 diyabet: Uyku apnesi, insülin direncine neden olabilir ve diyabet riskini artırabilir.
Trafik ve iş kazaları: Gün içinde aşırı uyku hali, dikkat kaybına ve reflekslerin yavaşlamasına neden olarak kazalara yol açabilir.
Uyku Apnesi Tanısı Nasıl Konur?
Uyku apnesi tanısında birinci basamak hava yolunun değerlendirilmesidir. Bu muayene, fleksibl endoskopik olarak burun, geniz, yutak ve gırtlağın değerlendirilmesine olanak sağlar. Üst hava yolunda tıkanıklığa yol açan bir sorun varsa bunun ortadan kaldırılması tedavinin birinci aşamasıdır. Ardından lüzum görülen hastalara polisomnografi adı verilen uyku testi yapılır. Bu test sırasında beyin dalgaları, solunum hareketleri, oksijen seviyeleri ve kalp ritmi izlenerek apne atakları tespit edilir. Bu test, sağlık kuruluşu ya da evde uyku sırasında gerçekleştirilir.
Uyku Apnesi Tedavi Yöntemleri
Uyku apnesi tedavisi hastalığın şiddetine ve altta yatan nedenlere bağlı olarak değişir. Tedavi yöntemleri şu şekilde sıralanabilir:
1. Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Kilo verme: Fazla kilolu hastalarda kilo kaybı, apne ataklarını önemli ölçüde azaltabilir.
Sigara ve alkolü bırakma: Solunum yolundaki tahrişi azaltarak hava yollarının açık kalmasını sağlar.
Uyku pozisyonunun değiştirilmesi: Sırt üstü yatmak yerine yan pozisyonda uyumak apne ataklarını azaltabilir.
CPAP cihazı, uyku sırasında solunum yollarını açık tutmak için burun veya ağız yoluyla sürekli hava basıncı sağlar. Hafif ve orta şiddetli uyku apnesi vakalarında oldukça etkili bir tedavi yöntemidir.
3. Ağız İçi Aparatlar
Alt çeneyi öne doğru iterek dilin geriye kaymasını önleyen özel tasarlanmış ağız içi aparatlar, hafif ve orta dereceli uyku apnesi olan hastalarda kullanılabilir.
4. Cerrahi ve Girişimsel Yöntemler
Kulak Burun Boğaz uzmanları tarafından uygulanan cerrahi yöntemler, özellikle anatomik problemlerden kaynaklanan uyku apnesinde etkili olabilir. Başlıca cerrahi tedaviler şunlardır:
Bademcik ve geniz eti ameliyatları (Tonsillektomi ve Adenoidektomi): Büyük bademcik ve geniz eti hava yolunu daraltıyorsa cerrahi olarak çıkarılması apneyi azaltabilir.
Nazal cerrahiler: Burun tıkanıklığını gidermek için septoplasti (septum deviasyonu ameliyatı), konka küçültme operasyonları ve burun poliplerinin çıkarılması yapılabilir.
Yumuşak damak ve küçük dil cerrahisi (Uvulopalatofaringoplasti - UPPP): Boğaz dokularının sıkılaştırılması ve fazla dokuların çıkarılması yoluyla hava yolu açıklığı artırılabilir.
Dilin köküne yönelik cerrahiler: Dil kökünün ileriye alınması ya da küçültülmesi ile hava yolu genişletilebilir.
Maksillomandibular İlerletme Ameliyatı: Çene yapısında daralma olan hastalarda, üst ve alt çenenin öne doğru alınmasıyla solunum yolu genişletilir.
Hipoglossal Sinir Stimülasyonu: Dil kaslarını kontrol eden sinirin elektriksel olarak uyarılmasıyla hava yolunun açık tutulmasını sağlayan bir cihazdır.
Uyku apnesi, sadece uyku kalitesini bozmakla kalmaz, aynı zamanda ciddi sağlık sorunlarına da yol açabilir. Özellikle anatomik nedenlere dayalı uyku apnesi vakalarında cerrahi tedaviler önemli bir seçenektir. Erken teşhis ve uygun tedavi, hastaların yaşam kalitesini artırarak ciddi komplikasyonların önüne geçebilir. Uyku apnesi belirtileri gösteriyorsanız 0 312 284 28 88 numaralı telefondan bizi arayarak randevunuzu planlayabilirsiniz. Sağlıklı bir uyku dileklerimizle.
Bunlar da İlginizi Çekebilir
Tıkayıcı Uyku Apnesi Riski Olan Bireyler
65 yaşından büyük hastalar
Vücut –kitle endeksi (VKİ) [Body-mass index (BMI)] 30 kilogram/metrekareden yüksek olan bireyler
Rinit, burun içerisini kaplayan mukozanın iltihaplanması ve şişmesidir. Rinitin en sık nedeni üst solunum yolu mukozasını etkileyen soğuk algınlıkları ve alerjilerdir.