Fonomikrocerrahi
Modern laringolojinin kurucularından olan Hans von...
Ses, birçok faktörden etkilenir. Bunlardan birisi bireyin yaşıdır. Yaşlı nüfusun tüm nüfusa oranı dünya çapında artmaktadır. Yaşlı insanlarda seste yorgunluk, titreme, ses tonu değişiklikleri, maksimum fonasyon süresinde kısalma ve ses kısıklığı gibi bazı değişiklikler gözlenir. Yaşlanma nedeniyle ses telleri ve çevresindekiler başta olmak üzere sesin oluşumu için gerekli kas gücünde, akciğerlerin solunum kapasitesinde ve esnekliğinde azalma görülür.
Öte yandan, ses, sistemik ve lokal hastalıklar için kullanılan pek çok ilaçtan da etkilenebilir. Çoklu ilaç kullanımı yaşlı popülasyonda oldukça yaygındır. İlaçların laringeal nemlendirme ve yağlama, ses telinin mukozal bütünlüğü, laringeal kas fonksiyonu ve laringeal duyu üzerinde doğrudan ve dolaylı etkileri olabilir. Bu etkiler önceleri hafif olup zamanla artış gösterebilir.
Yaşlı populasyonda; ses şiddeti ve projeksiyonunda azalma, kolay yorulma, titreme, erkeklerde daha yüksek ve kadınlarda daha düşük ses perdesi, kaba veya nefesli ses, kısalmış maksimum fonasyon süresi, yutma güçlüğü ve ses kısıklığı görülmektedir. Özellikle aşağıdaki ilaç gruplarının ses üzerine olumsuz etkileri olabilir:
Bazı ilaçların en yaygın yan etkilerinden birisi ses kısıklığıdır. İnhale steroidler, örneğin astımda kullanılan ilaçlar ses kısıklığına neden olabilir.
Antikoagülanlar (kan sulandırıcılar) hematom ve ödem riskini arttırabilir. Ses telinin aşırı ve fazla gerginliği kanamaya neden olabilir ve bu da ödeme ve hematoma zemin hazırlar. Bu durum da ses kısıklığı ve seste kabalaşmaya neden olabilir.
Kas gevşeticiler, özofagael bileşkenin etrafındaki kasların gevşemesine bağlı olarak asit reflüsüne zemin hazırlayabilir. Boğaz reflüsü, doğrudan boğazı ve ses tellerini tahriş edebilir. Antihistaminler (alerji ilaçları), diüretikler (vücuttan su attıran ilaçlar), dekonjestanlar, antidepresanlar ve iyi huylu prostat hipertrofisi için kullanılan alfa blokerler ses yorgunluğu ve disfoninin eşlik ettiği laringeal kurumaya sebep olabilir.
Antipsikotikler, sakinleştiriciler ve antikonvülzanlar (sara/epilepsi ilaçları) oral ve faringeal kasların fonksiyonunu değiştirebilir, geç laringel veya özofageal diskinezilere, dizartriye veya tremora neden olabilir. Bazı antidepresanlar, konuşma bozukluğu veya duyulamayan kelimelerle sonuçlanan yan etkilere neden olabilir.
Stridor ile bilateral ses teli paralizisi indüksiyonu da bu tür ilaçlar ile ilişkilendirilmiştir. Konuşma hassasiyeti ve orofaringeal ataksi de bu ilaçlarla indüklenebilmektedir. Problemli ağız kuruluğu, birçok seçici serotonin geri alım inhibitörlerinin yaygın bir yan etkisidir ve serotonin norepinefrin geri alım inhibitörlerinde çok daha yüksek oranda tanımlanmıştır. Alfa1 adrenerjik blokörler de pek çok hastada belirgin ağız kuruluğu ile ilişkili olabilir.
İlaç geçmişinin ve ilaç tedavisinin başlangıcıyla ses kısıklığı şikayetlerinin ilişkisinin kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesi ilaçların ses üzerindeki olumsuz etkilerini tespit etmek için bir gerekliliktir. Bu nedenle, en iyi ses sonuçlarına ulaşmak için ses hastalıkları konusunda deneyimli bir uzmana danışılması uygun olur.
* Lütfen form alanlarını giriniz, bilgileriniz gizli tutulmaktadır.