Ağız İçi Aft
Bazı tekrarlayan aftlar, Behçet Hastalığı, Reiter ...
Gastroözefageal reflü (GER), mide içerisinde sıvının yukarıya yemek borusuna (özefagusa) geri kaçışına verilen isimdir. Mide ve kulak burun boğaz hastalıklarında farklı belirtiler ön planda olabilir. Bu hastalığın epidemiyolojisi ve doğal seyri üzerine çalışmalar devam etmektedir. Yapılan çalışmalarda bireylerin % 10’unda hergün, % 30-50’sinde ise daha az sıklıkta göğüste yanma hissi ve ağıza acı su gelmesi şikayetleri olmasına rağmen, gastroenterologlar ve birçok kulak burun boğaz uzmanı, reflüdeki klinik bulguların tipik gastrointestinal semptomlar olduğunu (özefagusta yanma hissi ve regürgitasyon gibi) düşünmektedir. Ancak bu bulguların KBB hastalarında farklı olabileceği, standart reflü tanısal testlerinin yetersiz kalabileceği, intermitan ve okült (sessiz) gastroözefageal reflünün üst solunum ve sindirim sisteminde semptomlara ve komplikasyonlara yol açabileceği gözardı edilmemelidir.
Uzun yıllardır, KBB uzmanları GER için kullanılan tanısal testlerin çok başarılı olmadığını düşünerek, hastalarına tanı koymada bu testlerden çok klinik bulgulara güvenmişlerdir. Bu testlerin çoğunun spesifisitesi oldukça iyi olmakla birlikte, sensitivitesi oldukça kötüdür. GER tanısında en spesifik ve en duyarlı test, 24 saatlik pH monitorizasyonudur (pH-manometri, pH-metri).
Reflüye bağlı bazı bulgular gayet iyi tanımlanmıştır. Bunlar arasında vokal kord granülomu ve posterior larenjit (aritenoidler kırmızıdır ve interaritenoid mukoza kıvrımlı olarak izlenir) başta gelir, ancak yine de bu bilgiler arasında tutarsızlıklar vardır. Bazı klinisyenler, posterior larenjitin GER için patognomik olduğunu düşünürken, bazı araştırmacılara göre ise bu iki durum tamamen ilgisizdir.
Tanısal zorluklara rağmen, GER’nün üst solunum ve sindirim sistemindeki bazı durumlardan sorumlu yada bu durumlarla birlikte olduğu anlaşılmıştır (örneğin larinks kanseri ve subglottik stenoz) .
* Lütfen form alanlarını giriniz, bilgileriniz gizli tutulmaktadır.